Kasaya gitmeden karekoda bak
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın geliştirdiği ‘Gıda İşletmelerinde Karekod Uygulaması’ devrede. Uygulama ile tüketiciler, marketlerdeki ürünlerin en son ne zaman denetlendiğini ve işletmelerin güvenilirliğini kolayca kontrol edebilecekler. İlk olarak ‘Tarım Kredi Sıfır Marketi’nde uygulamaya konulan bu sistem, temmuz ayı itibariyle GDP üyeleri tarafından da kullanılmaya başlandı. Daha sonra ülke genelinde tüm gıda işletmelerine yayılması hedefleniyor. Bu kapsamda işletmeler, uygulamaya gönüllü olarak katılacak ve kendi akreditasyonlarını göstermek için bu uygulamayı paylaşacak. Konuyu değerlendiren tüketici dernekleri, uygulamayı doğru ve yerinde buluyor, böylece taklit ve tağşişi önleyerek hileli markaların sektörden ayıklanacağını söylüyor. Öte yandan temsilciler, gümrüklerden geçemeyen ürünlerin iç pazara sokulmasının da engellenmesi konusunda daha sıkı denetimler talep ediyor.
‘ÜYELERİMİZ HAZIR’
Karekod uygulaması çalışmaları sırasında kendilerinin de görüşlerine danışıldığını belirten Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, “Üyelerimiz, temmuz ayı itibarıyla uygulamaya geçti” dedi. Sorgulama yapılabilecek karekodların mağazaların görülür noktalarında yer aldığını belirten Özpamukçu, “Karekodları okutan tüketicilerimiz, mağaza adı ve adres bilgileri ile son yapılan denetim tarihine ulaşabiliyor. Burada önemli olan, denetimlerin ulusal zincirlerde olduğu gibi tüm gıda işletmelerinde düzenli olarak yapılması ve böylece tüketiciye ulaşan her noktanın aynı rekabet koşullarına ulaşmasının sağlanmasıdır” diye konuştu.
HEM SAĞLIK HEM DE REKABET KORUNACAK
Konuyla ilgili olarak sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerini aldık. Hürriyet’e değerlendirmelerde bulunan Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, uygulamanın özellikle benzer isimler kullanılarak taklit ve tağşiş yapılmasını engelleyebileceği görüşünde. Kılıç, “Satış noktalarındaki fiziki denetimler yeterli olmayabiliyor. Ürün taklitlerinin çokluğu ilgili aynı firmaların sürekli ad değiştirerek taklit ve tağşiş yaptıklarına yönelik haberleri takip ediyoruz. Aynı zamanda Bakanlığın sitesinde de bunlar mevcut” dedi. Uygulamanın tüketicilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına imkân sunduğunu da söyleyen Kılıç, “Ancak denetimde bir yazılım olacaksa ve bu yazılımda ilçe ve iller Tarım ve Ticaret bakanlıklarının verilerini içinde bulunduracaksa anlamlı hale gelir” diye konuştu. Hem toplum sağlığı hem de rekabet açısından uygulamanın önemine de dikkat çeken Kılıç, şunları söyledi: “Böylece düzgün işletmelerin hakları korunur. Hile ve hurdaya karışan firmalar bu şekilde bir dizayn edilmiş olur. Tüketiciler de söz konusu firmaların ürünlerini satın almazsa yaşam bulamaz.”
‘GÜMRÜKTEN DÖNEN ÜRÜNLERE DE BAKILSIN’
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, uygulamanın faydalı olduğunu ancak; gümrüklerden kimyasal ilaç nedeniyle dönen ve iç pazarda satılan ürünlerin denetlenmesinin de gıda güvenliği açısından katkı sağlayabileceğini kaydetti. Şahin, “Örneğin Bulgaristan ve Tayvan Türkiye’den gelen tarım ürününü, ‘Çok fazla kimyasal ilaç kullanılmış. Dolayısıyla ben bunu kendi vatandaşıma yedirmem’ diyor. O ürünler gümrükten bizim iç pazarımıza geri dönüyor. Biz bu konuda zaten vatandaşı uyarıyoruz. Kimyasal gıda üretimine izin vermeyin” önerisinde bulundu.
ÜÇ SORUDA KAREKOD UYGULAMASI
1- NASIL KULLANILACAK
Tüketici, ‘Tarım Cebimde’ uygulamasını telefonuna indirecek. ‘Gıda Kontrol’ sekmesinden ‘İşletme Denetim Sorgulama’ seçeneğini seçerek, karekodu okutacak. Her bir işletmeye özel karekod içeren görseller, “https://guvenilirgida.tarimorman.gov.tr/” internet sitesinden indirilerek tüketicilerin görebileceği yerlerde sergilenebilecek.
2- HANGİ BİLGİLER VAR
Karekod sorgulandığında işletmeye ait
kayıt/onay numarası, unvan, adres ve en son denetim tarihi bilgilerine ulaşılabilecek.
3- NE DEĞİŞECEK
İşletmeler karekodu kullanarak denetim detaylarını paylaşarak tüketicinin kendilerini kontrol etmelerine izin verecek. Tüketici, işletmenin daha önce denetimden geçip geçmediğine rahatlıkla ulaşabilecek. Bu durum tüketicinin güvenini pekiştirirken, işletmeler arası rekabeti sağlayacak. Benzer isimlerde markalandırılan ve tüketiciyi yanlış yönlendiren uygulamalar engellenecek. Taklit ürün riski de azaltılacak.